Mouse

Oldukça güzel bir mahallede yaşayan yalnız bir bahçıvan, yakınlardaki bir cinayetin ardından ezici bir suçluluk duygusu ile boğuşmaya başlar. Suçun ağırlığı dayanamayacağı kadar ağır gelmeye başlar ve çaresizce masumiyetini korumaya çalışırken bir kendini yok etme sarmalına düşer. Kendini aklamak için bütün o çabalarına rağmen, suçun akıldan çıkmayan hatırası acımasızca peşini bırakmaz. Zihinsel durumu kötüleştikçe, kendi iç kargaşası tarafından giderek daha fazla tüketilir ve bu da onu kendi kendini yok etme yoluna götürür. Bir zamanlar güzel olan mahalle, deliliğe doğru inişinin kasvetli bir zemini haline gelir.